Yeni yıl hediyem bir buzdolabı mı? Evet Evet;) Kızım Mavi’ye yeni yıl hediyesi olarak oyuncak bir buzdolabı aldım. Çünkü yıl başı gecesi kızım yapacakmış bize yemekleri ve buzdolabını açtığımız zaman içinden bize minik notlar çıkacakmış. Yumurtaların üzerinde kalpler olacak, mandalinanın üzerinde beni kokla yazacak ve sütün üzerinde beni içsene yazacakmış meğer. Geçenlerde bir davet aldık. Mall of İstanbul’daki Toyzz Shop XL mağazasında oyuncakların ve o canlı dünyanın içinde kaybolmak ister misiniz diye. Ben seve seve kaybolmaya hazırdım ve tabiki de Mavi de;) 1700 metrekare alanda kurulmuş bir oyuncakçı düşünün. Ve aynı zamanda da her oyuncağın bir ruhu ve bir dünyası olduğunu da. Gerçekten kaybolduk o dünyanın içinde.
Kapıda Çilek Kız bize kollarını açarken, içeride Miki ve Mini Mouse selam veriyordu bizlere, Maşa ile Koca Ayı hoş geldiniz der gibi bakıyordu adeta, arabalar selam duruyor, sallanan atlar haydi benimle bir tur atsana diyerek gülümsüyordu sanki. Ben oyuncakların bir ruhu olduğuna inanan bir anneyim ve belki de bu yüzden onlara çok dostça yaklaşırım. Çünkü bizi dinleyen de onlar, sohbetimize eşlik edenler de onlar, yemek yerken yanı başımızda yemeğimizi bitirmemizi sabırla bekleyenler de onlar, uyurken sarılıp yan yana uyuduklarımız da onlar, arabada oto koltuğunda kucağımızda sımsıkı tuttuklarımız da onlar. Gerçekten de oyuncaklar bizim arkadaşımız ve bu kadar çok arkadaşın olduğu bir mağazada yeni yıl alışverişini yapmak da kaçınılmazdı bizim için. Benim kızım için seçimim daha doğrusu beraber seçtiğimiz oyuncak bir buzdolabı idi. Hemen ona bir isim koymuştuk bile. E onlar bizim arkadaşımız ise hepsinin birer ismi olmalıydı, anlamlı veya anlamsız, hitap edebileceğimiz bir isim olmalıydı. İsmini koydu Mavi “ Tok”muş adı:)
Biz oyuncak bir buzdolabı seçtik, çünkü kızım için evcilik döneminin en keyifli zamanları bu aralar. Evcilik benim en sevdiğim oyunlardan biridir. Gerçek hayattan yakaladığı ipuçları ile kendi dünyasını o müthiş hayal gücü ile oluşturabildiği bir oyun çünkü. Her role girip deneyimleyebildiği bir dünya bu. İsterse öğretmen, isterse doktor isterse astronot olabildiği bir dünya. Aynı zamanda da biz anne babalar için kendimizi çok rahat gözlemleyebileceğimiz bir dünya bu. Evciliği oynamak kadar evcilik oynayan çocuğunu bir tık dışarıdan gözlemleyebilmek bizler için de müthiş bir deneyim. Hani çocuklarımız bizim aynamız, yansımamız derler ya işte bunun için bunu gözlemleyebilmek için müthiş bir adres evcilik oyunu. Biraz geriye çekilip evcilik oynarken nasıl oynuyor, nasıl davranıyor oyuncaklarına o dünyasına diye bakabilmek. Yemeğini yemedi diye kızıyor mu bebeğine o esnada, ya da sabırla mı yaklaşıyor, teşekkür ediyor mu acaba oyuncaklarına, yüzü gülümsüyor mu acaba ve daha bir sürüsü. Bütün bunlar biz anne babalar için bulunmaz fırsat ve işaretler aslında. Yemeğini yemedi diye kızdı mı sinirlendi mi bebeğine, işte o zaman dönüp bakmak gerek kendimize, biz yemek yedirirken nasılız acaba diye. Ya da teşekkür mü ediyor, lütfen mi diyor oyununda, işte o zaman keyifle doğru yoldayım diye iç rahatlığı ve huzuru ile izlemeye devam etmek mi gerekiyor. Bu yüzdendi benim tercihim , evcilik oyununda ona eşlik edecek bir arkadaş buzdolabı seçimim.
Biz yeni yıl alışverişimizi Türkiye’nin en büyük oyuncak mağazası olan Toyzz Shop’ta blogger anneler ile birlikte gerçekleştirmiş olduk bu vesile ile. Siz de hala yeni yıl alışverişinizi yapmadıysanız o dünyanın içinde bir kaybolun derim;)
İnci Akbay