Hani çoğu insan bazen de kendimiz bile başka anneleri gördüğümüzde mutlaka bir kulp takma, eleştirme, yargılama ihtiyacı hissederiz. Karşımızdaki anne de kendini savunmak için çırpınır, ve belki de beyninin bir köşesinde kalır bu ” ben iyi bir anne değil miyim ” sorguları.
Bebeğini geç yatırırsın sorgulanırsın ” Aaa neden bu kadar geç yatırıyorsun, büyümesine engel oluyorsun” . Tam tersi için de geçerli ” Rahat edeyim diye erkenden yatırıyor çocuğunu ” gibi.
Beslenmesi için sen bir düzen oturtmuşssundur ama söz konusu annelikse herkes ahkam kesmeye bayılır. Alkışlanmazsın hiçbir zaman , hep eleştirilirsin , sorgulanırsın, hımmm diye dudak bükülüp sonrasında başkaları arasında bir dedikodunun içerisinde bulabilirsin kendini. “Yoğurdu evde kendi yapmamıştı gördüm, marketten hazır yoğurt yediriyor çocuğa”
“Yemek yesin diye televizyonun karşısında oturtuyor durmadan”
“Hala konuşamıyor mu, bizimki çok önce konuşmaya başladı”
……
Bu cümleler yazmakla bitmez söylemekle bitmez, düşünmekle bitmez. Ama sözün özü şu ” Herkes kendisi en iyi anne , başka anneler hep bir şeylerde yanlış yapıyor mutlaka “
Bu yazıyı yazmama sebep; yemek yerken karşılaştığım bir kadın oldu. Aslında tüm yaşanmışlıkların duymuşlukların birikimi, bu kadıncağız sadece ateşi yaktı. Yan yana masalarda oturuyoruz ve bebekli bir aile görünce gülümseme, selam verme ihtiyacı hissederim, hoşuma gider çünkü çok. Sohbet başlar başlamaz ” pek gelişmemiş, besleme de yanlış birşeyler yapıyorsunuz bence” dedi ve devam etmeye başladı emziriyorum cevabıma karşılık ” sütünüz yaramıyor demek ki” konuşma devam ediyor ” hiç kelimesi yok herhalde , walla ben çok konuşurum oğlumla ” …
Bu kadıncağız toplam 10 dakikada bebeğimi ve beni analiz etti. Bebeğime ve bana çook kötü notlar verdi. Ben sadece gülümsedim 16 aydır doktor, pedagog, gelişim, okuduğum kitaplar, yayınlarım, aldığım eğitimler, bebeğimin nasıl akıllı , uslu , mutlu bir bebek olduğu, her anını beraber yaşadığımız geldi geçti gözümün önünden ve sadece gülümsedim.
Her anne iyi bir annedir, sadece kendimiz değil. Neden “Sen iyi bir annesin” demeye bu kadar korkar olduk ki, ya da hep mi böyleydi acaba.
A Cup Jo’nun blogundan harika bir yazı hislerime tercüman olmuş. Severek paylaşıyorum:
“Kısa bir süre önce bir seyahatimiz sırasında ortalama ayarda bir zincir restoranda mola verdik. Çocukları masaya oturturken yan bölmede oturan çifti farkettik. Bakışlarında yeni anne baba olmuş olmalarının verdiği şaşkınlık vardı. Tükenmiş, şaşkın, sersemlemiş bakışlarına babanın kucağındaki pusetteki bebek eşlik ediyordu. Bize bebeğimizin ne kadarlık olduğunu sordular, belli ki hiçbir fikirleri yoktu çünkü muhtemelen kucaklarındaki kendi bebeklerinin bir gün sonraki halini bile hayal edemiyorlardı. Yemeğin ilerleyen zamanlarında bebekleri yeni doğmuş bebeklere özgü bir şekilde ağlamaya başladı, hani vardır ya, bu ağlamayı duyduğunuz zaman kendi bebeğinizin artık büyüdüğünü ve ağlamasının artık gerçek gözyaşı ile değişik tonlamalarla olduğunu farkedersiniz. Bu ağlama sesi ile çift etraflarına korku dolu gözlerle hatta panikle etraftakilerin tepkilerine baktılar. Onların yanlarındaki masadan özür dilediklerini duydum, bize affetmemizi ister gibi bakınca anne daha birşey söylemeden ben atladım “Sakın bizden özür dilemeyin. O daha bir bebek ve ikiniz gayet iyi bir iş çıkarıyorsunuz. Bizi kesinlikle rahatsız da etmiyorsunuz.” Kocam onayladı hatta bizimkilerin yorgunluktan bitap düştükleri için doğru durdukları ile ilgili bir şaka bile yaptı. Annenin bakışları yumuşadı ve “Bunu söylediğiniz için çok teşekkür ederim.”dedi.
***
İkinci bebeğime sekiz aylık hamileydim, 2 yaşındaki oğlumu çekiştirerek alışveriş yaptığım marketten çıkıyordum. Elimdeki paketleri arabaya koydum ve oğlumu market arabasından kaldırıp kalçamın kenarına oturttum. Oğlumu yerleştirmeye çalışırken yanıma bir kadın yaklaştı ve elini omzuma koydu. İrkildiğimi ve “Ne olur bana birşey satmaya çalışma be kadın, ellerimin dolu olduğunu görmüyor musun?”diye düşündüğümü hatırlıyorum. Eminim o anda kadına bakışımdan bu hislerimi de net olarak yansıttım, bana sakin bir sesle “Sizi oğlunuzla beraber izliyordum. Kendimin sizin zamanınızdaki halimi düşündüm, en basit bir market alışverişinin bile ne kadar zor olduğunu bilirim. Siz iyi bir annesiniz ve oğlunuzla gerçekten çok iyi bir iş başarıyorsunuz. Hamileliğiniz için tebrikler, herşeyin en iyisini dilerim sizin için.”dedi.
Sersemlemiştim. Aslında istediğim ağlayarak boynuna sarılmaktı ama güç bela teşekkür ederim diye fısıldadım ve yanımdan uzaklaşmasını izledim. Özellikle zor bir gün ya da sıkıntılı bir anım değildi ama birisinin, bir yabancının, bana iyi bir anne olduğumu söylemesi herşeydi aslında.
Neden birbirimize daha sık iltifat etmiyoruz? Ve neden birisi bunu yaptığında çok garip geliyor?
Neden olumlu geri bildirimleri kabul etmek bu kadar zor? “Ebeveynlik”kelimesinin kritik etmeyle ve anne savaşlarıyla körüklenen bir kelime olduğu şu içinde bulunduğumuz zamanda, neden bunun farkına varmıyor ve birbirimize destek olmuyoruz?
Arkadaşlarımın hemen hemen her zaman muhteşem annelik yaptıklarını görüyorum. Onlarla arkadaş olmaktan çok memnunum çünkü zayıf zamanlarımda, onların sözlerinden ve güçlerinden destek alıyorum. Şimdiye kadar çocuklarına karşı bir kere olsun sesini yükseltmeyen ve sabrını kaybetmeyen bir arkadaşım var mesela, bir kere bile! Bunun için ona hayranım ve şimdiye kadar bunu ona söylemedim.
Ne kadar zengin ya da zayıf ya da başarılı olmak, ya da modayı yakından takip edebilmek istiyorsam, iyi bir anne olmayı bunlardan daha çok istiyorum.Tanıdığım her anne; çalışanından, çalışmayanına, evde çalışanından, bir çocuğu olan, dört çocuğu olana kadar, hepimiz aynı şeyi istiyoruz sanırım.
Dolayısı ile, eskiden çocuklarının gözyaşlarını silip onları seven bir anne gördüğümde, her zaman sempatik “ben de oradaydım” tadında gülümserken artık bunu yüksek sesle söylemeye başladım. “Sen iyi bir annesin.” Çocuklarının doğumgünü için bütün gece paralanıp doğumgünü pastası yapan arkadaşım pastanın fotoğrafını paylaşınca yorum yapıyorum. ” Sen iyi bir annesin.”
Mevzu ne yapıyor olduğumuzla ilgili değil: Biberonla beslemek, emzirmek, kek pişirmek ya da keki pastaneden almak- önemli olan sevgi ve iyi niyetle bu yahut benzeri şeyleri yapmak. Çocuklarımızı nasıl sevdiğimiz ve onlara değer verdiğimiz tamamen kişiliklerimizle alakalı ama nedenlerimiz tahmin ettiğimizden daha çok birbirine benziyor. Eğer biz anne babalar olarak daha az zamanımızı etraftaki diğer ebeveynleri kritik etmekle, savunmaya geçmekle harcar ve daha çok zamanımızı birbirimize destek olmakla harcarsak, eminim hepimiz için bu ebeveynlik yolculuğu daha da kolaylaşır.
Hepimiz bazen amigolara ihtiyaç duyarız. sende onlardan biri olabilirsin.
Eğer etrafında tandığın iyi bir anne varsa, bunu ona ilk fırsatta söyle!”
#seniyibirannesin
Inci hanim ne guzel yazmissiniz surekli takip ediyorum ve hakikaten neden boyle anneler var benim basimada ayni seyler geldi ve daha fazlasi da olabilir önceleri kafama çok takiyordum cunku tanıdığım insanlardan da bunlari duymak sinir bozucu gerçekten ama o kadar cok kitap okuyorum arastiyorum kizim icin Allah evlatlarimizi korusun sevgi ile buyusunler cok opuyoruz maviyi
Kizim bebekken malesef aile icindeki bazi bireyler benimle internetten arastirma yapiyorum diye dalga gectiler. Ben kizom 7 aylikken ikinciye hamile kaldim ve iyiki de dogurdum hep elestirildim. Tesekkurler Inci Hanim nasil duygulandim anlatamam. Hep calistigim icin eksik hissrttirdiler. Bana cok iyi geliyorsunuz. Mavibebegim#seniyibirannesin
Çok güzel bir paylaşım. Teşekkürler.
cok güzel bir yazı olmuş her annenin içinde acaba bunu yanlışmı yapıyorum hissi vardır. her anne evladı için en iyisini ister ama hep bir eleştiri söz konusu