Oyuncak bebek dediğin; doğal görünür 90-60-90 değil. Oyuncak bebek dediğin; düz ayakkabı giyer, 15 cm topuklu ayakkabı değil. Oyuncak bebek dediğin; kendi güzelliği ile tatlıdır, yüzündeki bir kilo makyajı ile değil. Oyuncak bebek dediğin; sade giyinir, abartılı abiye elbiseler değil.
Ve daha bir sürüsü aslında. Barbie bebekler, Sindy bebekler öyle uzaklar ki bizim dünyamıza, çocuklarımızın dünyasına. Ne masum dünyaları ne de hayal güçlerine hitap ediyor çocuklarımızın ve bence kirletiyor da dünyalarını.
Küçükken her arkadaşımın Sindy bebeği olunca ben de çok istemiştim ve almıştı ailem de bana. Ben büyüdüm anne oldum ve oyuncak mağazasına her girdiğimde Barbie bebekleri görünce ürkmeye başladım şimdi. Ne kadar gerçek dışı ve ne kadar özenti bir hale getirecek tertemiz dünyalarını çocuklarımızın diye. Mümkün olmayan bir bel inceliği, upuzun bacaklar, sapsarı saçlar, masmavi gözler , ayaklar bile topuklu ayakkabı formatı için parmaklar hep öne doğru, hele yüzünde gözleri bile görünmeyecek derecede abartılı makyaj. Hadi alın elinize Barbie bebeğinizi , altını temizleyin, bezini değiştirin, yemeğini yedirin sonra da kolunuzda ya da ayağınızda sallayın ve uyutun. Hayali bile hiç olmadı dimi. Barbie bebekler kaka yapmaz, yemek yemez, uyumaz gibi sanki dimi. Barbie bebekler sadece tenis oynar, kuaföre gider ya da erkek arkadaşının üstü açık spor arabasıyla gezmeye gider gibi dimi.
Bence cok ürkütücü ve gerçekten de çok tehlikeli aslında, bilinçaltına verdiği bu mesajlar yüzünden.
Littlethings.com da denk geldiğim bu video beni çok etkiledi gerçekten de.Bunu akıl edebilmek ve bu hassasiyeti göstermek gerçekten de bir anneye yakışırdı zaten. Oyuncak bebek dediğin çocuklarımız gibidir aslında, doğal olmalıdır ve tertemiz dünyalarına ve tertemiz hayal güçlerine arkadaşlık etmelidir.
Video da çocukların da dediği gibi ” İşte bu haliyle bizim gibi görünüyorlar “
Keyifli seyirler…
merhaba İnci, çok haklısın ve çok güzel bir paylaşım olmuş gerçekten. çoçukken en sevdiğim şey bebeklerime kıyafet örmek ya da dikmekti.annemin örgülerinden kalan ipleri diktiği eteklerden kumaşları bir heves alır kendimce pantolon bluz dikerdim(hatta bir bebeğime külot bile dikmiştim:)). çocuk halimle o kabarık dekolte prenses kıyafetlerini alış verişe giden ya da komşusunda oturan bir oyuncağa yakıştıramıyordum sanırım:) yazıyı okurken de videoyu izlerkende çok eğlendim. sen hep yaz ve bizimle paylaş olur mu? sevgiler…