İki mektup var bugün hepimize. Bir tanesi bebeklerimizden bize, onları daha iyi anlayabilelim diye. Bir tanesi de bizden bebeklerimize, bizi daha iyi anlayabilsinler diye. Dönüp de şöyle kendimize bakmamızı ve hatta kendimizi sağlamca silkelememizi sağlayacağına inandığım iki mektup hem de. Zaman zaman hepimizin böyle bir silkelenmeye ihtiyacı oluyor çünkü…
“CANIM ANNECİĞİM,
Hiç bilmediğim bambaşka bir dünyadayım, sana o kadar çok ihtiyacım var ki, lütfen bana yardımcı ol.
Sizin dilinizi bilmiyorum, öğrenmeye çalışıyorum, evet bazen anlayamıyorum seni, çok ağlıyorum anlatmaya çalışıyorum ama konuşmayı bile bilmiyorum ki sizler gibi, lütfen kızma bana, anlamaya çalış beni. Bana güven anneciğim ben sadece bir ihtiyacımı anlatmaya çalışıyorum aslında.
Herşey o kadar büyük ki anneciğim, yetemiyorum hiçbir şeye, sanki devlerin ülkesine gelmiş gibiyim, ama biliyorum sen varsın , sen yetmeyi de öğretirsin bana, yetersin de.
Yemek yemeyi bilmiyorum bazen sevmiyorum yemek istemiyorum belki dişim ağrıyor belki canım istemiyor ama anlatamıyorum ki ağlıyorum ben de evet bazen de bağırıyorum, lütfen sabırlı ol sakin ol, ben yemeğin bile ne olduğunu neden yemek yemem gerektiğini bile bilmiyorum, seninle öğreneceğim.
Herşey o kadar değişik ki benim için, ne olduğunu , ne işe yaradığını keşfetmek istiyorum ama neyin tehlikeli neyin değil olduğunu bile bilmiyorum aslında tehlikenin bile ne olduğunu bilmiyorum, ben sadece öğrenmeye çalışıyorum, nolur anlat bana, prizlere dokunduğumda ya da merdivenin yanına gittiğimde bağırma kızma, anlat bana ki ben de öğrenmeye çalışayım anneciğim. Belki hemen öğrenemem belki yüz kere söylemen gerekecek ama senin sabrın bana öğretecek eminim anneciğim.
Sadece sabırlı ol ve beni kucakla anneciğim, ben en iyi seni ve kokunu biliyorum. Beraber sakin sakin herşeyin üstesinden gelebiliriz anneciğim, kendini benim yerime koy ve düşün ve sarıl bana.
Ve ben birlikte paylaştığımız bu sevgi dolu zamanlar için her zaman sana minnettar olacağım…
Büyük bir gülümseme ve kocaman bir kucaklama ile sana söylemek istediğim tek şey seni ne kadar çok sevdiğimdir canım anneciğim…”
“CANIM KIZIM,
Yaşlandığımı gördüğün gün senden sakin olmanı rica ediyorum ama her şeyden önemlisi neler yaşıyor olabileceğim konusunda benimle empati kurmanı rica ediyorum. Seninle yürüyüşe çıktığımızda tekrar tekrar aynı şeyi söylüyorum ya, bana ‘anne daha 5 dakika önce aynı şeyi söylemiştin” deme… Sadece beni dinle… Küçük bir çocukken sana aynı hikayeyi defalarca okumamı istediğin günleri hatırla…
Banyo yapmak istemediğim zaman kızma ve beni utandırma, hatırla , sen küçük bir çocukken banyo yapmak istemediğin için benden nasıl da kaçardın ve ben bir bir tane bahane ile seni banyoya sokmaya çalışırdım…
Yeni teknolojiler ve gelişmeler konusuna nasıl da cahil kaldığımı gördüğünde bana kızma, biraz zaman ver yeni şeylere alışmam için… Beni destekle… Hatırla canımın içi, sen küçükken nasıl da sen den beklenen pek çok şey vardı… Elbiselerini giymen, doğru yemek yemen, saçlarını toplaman gibi… Bana kızma… Sadece sakin ol…
Seninle sohbet ederken sık sık ne hakkında konuştuğumuzu unuttuğumda kabalaşma,
sinirlenme… Unutma… Benim için en önemli şey seninle olabilmek…
Yaşlı ve yorgun bacaklarım artık eskisi kadar hızlı hareket edememeye başladığında, elimden tut tıpkı ilk yürümeye başladığın gün benim sana elimi uzattığım gibi…
O günler geldiğinde üzgün olma , üzülme… Sadece benimle ol ve yaşlılık denen bu yola girdiğimde, hayatımın sonlarına doğru bana tek gerekli şeyin sevgi olduğunu unutma…
Ve ben birlikte paylaştığımız bu sevgi dolu zamanlar için her zaman sana minnettar olacağım…
Büyük bir gülümseme ve kocaman bir kucaklama ile sana söylemek istediğim tek şey seni ne kadar çok sevdiğimdir canım kızım…”
Aslinda kisa ve kucucuk olan su satirlar ben okuyana kadar devlesti,aglarken cokkkk uzun geldi,ben agladim satirlar uzadi.yureginize saglik..
Yüreğine sağlık Inci kalpli güzel anne
o kadar güzel yazmışsınızki gerçekten çok duygulandım çok teşekkürler
insanın birden bakış açısını değişitiriyor
Gozlerim doldu okurken…bazen nasil da sabrimiz tukeniyor degil mi? Ve sonra da sabirsizligim icin kiziyorum kendime…sadece cocuk oldugunu unutuyoruz…en onemlisi de onlar bize Rabbim den emanet..bunu dusununce hersey yoluna girer diye dusunuyorum…sevgiler…
Cok guzel ifade etmissiniz 11 yasinda erkek kardesim var ben baktim onada dediginiz empatiyi hep kurdum ama buyudukce olmuyor gercekten en guzel donemleri bunlar suan kizim toprak 4aylik cok sakin uslu bi bebek ama jiyan da bebek oyleydi buyikdukce daha zor oluyor cok guzel ifade ediyorsunuz herseyi inci hanim tsk
ne kadar güzel ifade etmişsiniz kendimi sorguladım resmen sevgiler…
BAYILDIM BAYILDIM TEK KELIME ILE BUTUN HISLERIMIZ BU DEGILMI ZATEN SIZIN KALEMINIZDE GUZEL GELMIS IZNINIZLE PAYLASABILIRMIYIM
Hani bi film izleriz ya sonu ağlatır ya da bi kitap, son sayfaları ağlatır
Bu yazı baştan sona parçaladı beni minik bebeğimi hiç anlayamadığımı fark ettirdi
Tsk ederim
tebrik ederim..duygularınızı cok güzel ifade ediyorsunuz..ayrıca tüm paylaşımlarınız takdire şayan..bebeğinizde çok şanslı..maşallah prensese..