İnternette gezinirken “Dünyanın En Zor Mesleği ” diye bu videoya denk geldim.İnternet üzerinden yapılan bir iş görüşmesinin videosuydu bu. ABD’de sahte bir şirket internete ve gazetelere sahte bir iş ilanı verir ve şirketin aradığı ‘operasyon müdürü’ pozisyonuna başvuran adaylarla yine internet üzerinden bir iş görüşmesi gerçekleştirilir.
Önce videoyu izleyelim, sonra biraz konuşalım;)
Verilen cevaplara baksanıza ; “Delilik”, “Çok Zalimce”, “Kölelik Gibi”, “İnsanlık Dışı”…
Aslında bir yandan haklılar. Annelik delilik, zalimlik, kölelik, insanlık dışı. Uyku yok, dinlenmek yok, sıcak yemek yiyebilmek yok, kendine güzel güzel zaman ayırabilmek yok, rahat rahat duş alabilmek yok, bilmiyorum yapamam yorgunum deme lüksün yok. Yok da yok işte.
Senin kendine ve işlerine ayırabilecek tek zamanın bebeğinin / çocuğunun uyku saatleri. ( Tabi düzenli bir uyku saati olursa; diş çıkarıyor, büyüme atağında, kapı çaldı, telefon çaldı aman uyanıyor vb gibi bir sürü nedeni saymıyorum bile ) E sadece kendin yoksun ama; akrabalar ilgi bekler ” küçücük çocuğu var, biz ilgilenelim ” demezler. Eşin ilgi bekler, arkadaşların ( muhtemelen artık çoğunlukla çocuklu arkadaşlarınla görüşüyorsundur o da genellikle telefonda ) ilgi bekler. Bekler de bekler işte.
Bütün bunlara rağmen, hiç of demiyorsak bunun adı annelik işte. Dünyanın en zor mesleği ile en harika mesleği bir arada olabiliyormuş demek ki. Zor kelimesi de az kalır zorluklarını anlatmaya ama en önemlisi harika kelimesinin hiç yetmeyişidir bu duygunun mucizevi yanına.
Hep derim ya, annelik zor annelik delilik ama annelik tüm hücrelerinde hissettiğin en muhteşem his.
İyi ki anneliği tadabildim…
İyi ki anneliği yaşayabiliyorum…
İyi ki anneyim…
İyi ki anneyiz…