Hani hep diyorum ya şükür çok önemli hani hep gülümsüyorum ya hayata. Bütün bunlar aslında yaşadıklarımdan öğrendiklerim benim. “Of demeden yaşamak, kısacık bir sohbetten mutlu olabilmek ve sağlıklıysam huzurluyum mutluyum” diyebilmekmiş önemli olan benim yaşadıklarımdan öğrendiklerim.
Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra iş hayatıma başladım ve bir kaç ay sonra iş yerinden arkadaşlarımla akşamüstü keyifli birşeyler yapalım dedik. İş yerimizin yanında bulunan go-card pistine gittik , bir kahve içip carting arabalarına binip bir tur atıp evlerimize döneriz diye düşündük. Hani şu minik arabalar var ya, çarpışan arabanın biraz daha büyüğü ve daha hızlı olanı. Hayatında hız yapmayı hiçbir zaman sevmeyen ben kahvelerimizi içtikten sonra bindim carting arabasına ve yavaş yavaş kullanmaya başladım. Bütün arkadaşlarım beni sollarken ben yavaş ve keyifli yol alıyordum. Bilirsiniz go-card pistlerinin çevresi lastiklerle çevrilidir. Ben virajı dönerken aracım kaydı ve lastiklere çarptım. Ve sonrasını hatırlamıyorum.
Gözümü hastanede açtım. Çarptığım lastiklerin hemen arkasında direk olması aracımın takla atmasına sebep olmuş, iç kaynama ve dört adet pelvis kırığıyla tanıştırmış beni bu traji komik kaza. Kırılan kemiklerimin yeri bedenimle bacaklarımın tam birleşim yeri olması ve belden aşağımı hareket ettirememe sebep oldu. Ya ameliyata girecektim, kırılan kemiklerimin arasına bir şeyler takacaklardı ve ben ömür boyu onlarla birarada yaşayacaktım ya da kendi kendine acılar içerisinde ve aylarca doğru kaynayacak mı diye bekleyecektim. Eğer sonrasında yanlış kaynama olduysa herşey sil baştan olacak ve ameliyat olacaktım. Seçimi bana bıraktılar. Benim için zor bir seçimdi ama ben kendi kendine kaynamasını seçtim.
Ailem geldi hemen İzmirden Ankaraya. Beni ambulans ile evimize götürüyorlardı, eve gitmeden abim , benim boy ölçüme göre bir yatak yaptırdı. Hani tuvaletini yapabilmek için altında sürgü olan yataklardan. Üç, dört ay boyunca sadece yattım. Oturmadım oturamadım bile. Tuvaletimi de yattık yerden yapıyordum banyomu da. Daha doğrusu ailem yaptırıyordu saolsun.
O üç, dört ay boyunca ne mi yaptım. Aslında kocaman bir hiç. Sadece yattım ve inandım ve buna da şükrettim, iyileştikten uzun bir süre sonra bile yatmaya korkuyordum, ya kalkamazsam diye.
Dört ayın sonunda büyük gün gelmişti bizim için. Kontrol günü. Kemiklerim doğru kaynamış mıydı acaba yoksa herşey sil baştan tekrar mı başlayacaktı.
Doktorumuz kemiklerin kaynamasını çok beğendi ve bu riske girdiğimiz için tebrik etti bizleri. Şimdi oturmayı öğrenecektim dediğine göre. Güldüm ve anlam veremedim. Ama haklıymış, oturmayı öğrendim bir ay boyunca. Dört ay boyunca hep yatınca oturur vaziyette duramaz olmuştum , ne zaman oturur vaziyete gelsem, bayılıyordum ve ayılınca gördüğüm manzara ellerinde su ve bol tuzu ayranlı ailem oluyordu.
Oturmayı da öğrendim, sıra geldi kalkmaya ve yürümeye. İlk aylarda topallasam da koltuk değnekleriyle yürümeye alışamasam da sonraki zamanlarda alıştım. İnsanoğlu nelere alışmıyor ki bu hayatta.
Eğelenelim güzel vakit geçirelim yarım saat diye gittiğimiz bir yer, benim aylarıma ve tarifsiz acılarıma mal oldu. Ama bir yandan da çok büyük şükürleri beraberinde getirdi. Yürümek, oturmak ve tuvalete gidebilmek ne büyük şükürmüş anlatamam size.
Komik gelecek belki ama ben her tuvalete gittiğimde şükrederim biliyor musunuz.
Lütfen kendinizin, hayatınızın kıymetini bilin, aldığınız her nefese şükredin, şükretmeyi bilmeyen insanlardan uzak durun ve küçücük gibi gözüken şeylerin mutluluğunu doyasıya yaşayın ve hakedenlere yaşatın çünkü yarım saat sonra ne olacağını hiç birimiz bilmiyoruz.
Yaşadığımız her anın şükürle ve mutluluklarla geçmesi dileklerimle…
Inanamiyorum yasadiklariniza…isyan etmek ne kolay…of demek ne kolay…kotu dusunmek ne kolay dimi….hep sukretmek hep iyisini dusunmek…hep ohh cok sukur demek..ne kadr onemli…ne buyuk zenginlik sukretcek seylerimizin olmasi degilmi;((
Merhabalar inci hanım bende size benzer bi acı yaşadım yaklaşık 4 5 ay önce eşimle birlikte go card a bindik bende aynı sizin gibi virajı alamayıp lastik bariyerlere çarptım kafamdan kas çıktı bindiğimiz go card arabasında emniyet kemeri bile yoktu o an neye uğradığımı şaşırdım ağzıma bi baktım kan geliyo sağ ayak bileğim yamuk o halde 2 saat lik yoldan hastaneye gittim bu arada fransada yaşıyorum acile gittik eşimle beraber oradaki nöbetçi doktor kırığı anlamadı ve ben atelle 2 hafta öyle kaldım tekrar gittim yine bişey görünmüyor dedi doktor en son büyük hastaneye gittim ve filmlere bakar bakmaz kırık dedi doktor o an başımdan aşağı kaynar su döküldü sanki 2 hafta zaten öyle acı çekmişim bide üzerine hiç hareket etmeden ayağım 5 hafta alçıda kaldı alçı çıktı yürüyemedim daha yeni yeni yürümeye başladım çok zor birşey en büyük ders oldu bu bana burdada herkesi uyarıyorum lütfen tehlikeli şeylerden uzak duralım bi daha mı yanından bile geçmem öyle şeylerin…