Bebeğim 1 yaşına gelene kadar ev işlerine yardımcı olmak üzere haftada bir iki gün ( yarım gün ) yardımcı bir bayan gelirdi. İşlerim ve eğitimlerim yoğunlaşınca eve yatılı yardımcı almaya karar verdik. Çünkü sadece bebeğimin uyku zamanlarında işlerimi yapabiliyordum. Özellikle bebeğimi gece uykusuna yatırdıktan sonra başlıyordu benim için mesai. Her gece dördü buluyordu yatışım, bilgisayar işlerim, eğitim seminer hazırlıkları vb gibi. Ve ailemin çok uzakta İzmirde yaşıyor olması, İstanbulda çok yoğun olduğum dönemlerde bize eşlik edebilecek bir yakınımızın olmaması ( olması ama olmaması aslında ) gibi sebeplerden bir yardımcımız, bize eşlik edecek bir yaşam arkadaşımız olsun dedik. Bu sebeple bütün ev işleri yardımcımızda olsun, benim çalışmam gereken zamanlarda bebeğimle arada oyunlar oynasın düşüncesiyle başladık yardımcı aramaya. İşin en kolay kısmıymış aslında karar vermek ve aramak.
Başladık yardımcı aramaya, ajansları arıyoruz istediğimiz özellikleri söylüyoruz, çevreye sağa sola haber bırakıyoruz. Derken ilk yardımcımızı bulduk. Türkmen bir bayan. Tam bir ay çalışıp maaşını aldıktan hemen sonra çalışmak istemediğini söyledi. Biz de yeni birini bulana kadar daha çalışmasını istedik. O gece evimizin bahçesine çıkıp çığlık çığlığa bağırmaya , kendini yerden yere atmaya başladı. Hastalığı varmış dediğine göre. Ama sanki rol yapıyordu. Hemen ambulansı aradım yanında, gelirken polisin de eşlik etmesini istedim. Polis lafını duyar duymaz kriz geçiren kendini yerden yere atan bayan birden iyileşti, geçti bahçedeki sandalyeye oturdu ve polisi karıştırmayın dedi. KURAL 1: Yabancı uyruklu yardımcıların ayrılmak istediklerinde ya da başka bir iş bulduklarında yaptıkları en büyük numara buymuş.
Biz yine başladık yardımcı arayışına. Yine bir Türkmen bayan bulduk. Her şeyi konuştuk yine baştan. “Evin tüm işi sende olacak, bebeğimin tüm bakımı bende olacak, sadece keyifli zamanlarında mesela bebeğim boya yaparken ona eşlik edeceksin, ben de işlerimi yapıyor olacağım” Anlaştık. “Yaparım yaparım her şeyi yaparım ” diyerek. Yine bir ay çalıştı, maaşını aldı ve ertesi günü izine çıktı ama ne gelen var ne giden. Aradık ben çalışmayacağım artık sizinle dedi ve ertesi günü birazcık daha fazla maaşla başka bir işe başladığını duyduk. KURAL 2: 10 dolar bile fazlasına sizi çok rahat yüzüstü bırakabiliyorlar.
Yine arayışlarımız başladı ama kırgınlıklar ve kızgınlıklar ile arayış içerisindeydik. Yine birini bulduk. Özbek bir bayan. Ve yine “yaparım yaparım herşeyi yaparım” dedi. Şaşırmadık hiç bu lafına tabiki de. Bu sefer iki ay sürdü birlikteliğimiz. Çünkü tek uğraşı telefon ve televizyondu malesef. 106 ekran televizyonu küçük buldu odasındaki. Bu çok büyük bir şımarıklıktı aslında. Ülkesinde 200 dolar iken doktor maaşı, bizim ülkemize gelip hiçbirşey yapmadan bunun kaç katını almak ve üstüne şımarıklık yapmak gerçekten sinir bozucuydu bizim için. Ama suç bizdeydi bu sefer. Çünkü biz zannedersem fazla iyi niyet gösterdik. Evde kahve ve süt tozu ayrı ayrı varken, ben bunları içmem bana hazır karışmış olandan alın deme cesaretini yine biz verdik aslında. Ve yollarımız ayrıldı yine. KURAL 3: Herkes yerini bilecek. Hiçbir zaman ailenizden biriymiş gibi değil de, sınırlarınızın olduğu seviyenizi koruduğunuz bir çalışma ortamı olacak.
Yakın zamanda başlayacak yine bir yardımcımız. Bakalım sonumuz hayırlı olur inşallah bu sefer:)
Aklıma gelmişken diğer kurallardan da bahsedeyim. Benim dikkat ettiğim kurallar bunlar.
KURAL 4: Yatılı bir yardımcı arıyorsanız mutlaka yardımcınıza HIV Ag/Ab, Anti-HCV, HBsAgQ2 ve Syphilis testlerini yaptırın. ( Özellikle yabancı uyruklu ise )
KURAL 5: Eğer bir bakıcı arıyorsanız ve bulduysanız tam olarak tanıyana ve alışana kadar ( uzun dönem kalıcı olacağına inanana kadar ) bebeğinizin temel bakımını siz veya bir akrabanız yapsın. Yemek yedirmek, altını değiştirmek ve uyutmak. Fiziksel ihtiyaçlarını kim karşılarsa bebeğinizin, ona bağlanır. Ve bağlandığı kişinin birkaç ay sonra hayatından çıkması bebeğinizde şimdi farketmeyeceğiniz fakat ileride ortaya çıkabilecek sorunlar yaratabilir. Güvensizlik, bağlanma korkusu gibi.
KURAL 6: Diyelim ki bir yardımcı buldunuz ve birkaç ay sonra sizi terkedip gitti ya da yollarınızı ayırdınız. Bebeğinizin onu aramaması, onun eksikliğini fazla hissetmemesi için ilk bir hafta her gün beraber dışarı çıkın, parka gidin, oyunlar oynayın, oyuncaklara binin. Evinizde de dekorasyonda değişiklik yapın mutlaka. Bütün evi yeni eşyalarla değiştirin demek değil bu yanlış anlamayın. Koltuklarınızın yerini değiştirin, salona büyük bir tablo asın ya da salona bir oyun çadırı kurun gibi.
KURAL 7: Ne zor işlermiş bunlar demeyin hiç bir faydası yok. Ben çok dedim çünkü:)
Düzgün, sizi anlayan, ahlaklı insanlara denk gelmeniz dileğimle…
Sevgilerimle…