Her zaman sevmişimdir bir şey alırken ya da hazırlarken kendimden bir şeyler katmayı, kendime ait olduğunu ve benim için özel olduğunu hissetmeyi. Çünkü bana dair anılar koyarım hep içerisine, bu bazen küçücük bir not dahi olabilir, ya da bir gömlek üzerine baş harflerimizi işlediğim.
İşte tam bana göre bir kolye bulmuştum ben, hikayemi anlatabileceğim, beni anlatan.
Önce dilediğim boy, renk ve tarzdaki Luzyolocket’ı seçtim. Sonra sembollerden benim dünyamı anlatan sembolleri seçtim ve başladım hikayemi anlatmaya. İstediğim stildeki zinciri ekledikten sonra istediğim kolye ucu ile süsledim. İşte bana özel, beni anlatan Luzyo hikayem vardı artık.
Herkesin hikayesi gerçekten güzeldir, özeldir ve tektir; sadece kendine aittir.
Benim hikayemde seçtiğim sembollerde bir M harfi vardı hayatımın harfi diye düşündüğüm. Bebeğim Mavi’nin harfi.
Eylül ayı doğum taşı vardı, hayatımın ayı. Bebeğimin doğduğu ay.
Sonsuzluk ve şans vardı. Çünkü Mavi bizim hayatımıza sonsuz bir şans ile geldi.
Bir çiçek vardı seçtiğim sembollerde. Hiçbir kokuya benzemese de bebeğimin kokusu, en yakın bu şekilde anlatabilirdim diye düşündüm. Hani cennet kokar derler ya, işte ben o kokuda sarhoş oluyorum her gece.
Bir melek kanadı vardı ki büyük bir iyilikle geldi bize bebeğim. Onun iyiliği bize de herkese de yansımıştı sanki hepimiz yeniden doğmuş ve bütün iyilikleri çeker olmuştuk hayatımıza.
Ben kendi hikayemi taşıyorum artık boynumda.
Siz de kendi hikayenizi anlatmaya başlamak ister misiniz;)
Hikayelerinizle, en güzel anılarınızla ve mutlulukla kalın…