Bebeğim 21 aylık ve rutin gelişim kontrolleri için pedagogumuza gittiğimizde artık çizgi film zamanı dedi bize. Konuşması bol, keyifli ve öğretici çizgi filmleri izleme zamanımız gelmiş.
Bunun üzerine çevremdeki arkadaşlarıma sormaya başladım hangi çizgi filmleri izliyorsunuz diye. Arkadaşımın kızı konuşmamıza kulak verdi ve Sofiaaaa diye bağırdı. Evet Prenses Sofia imiş kastettiği. Disney Channel da hafta içi her gün saat 17:00’da yayınlanıyormuş dediğine göre. Ailecek birlikte izliyorlarmış. Mütevazi bir prenses imiş Sofia. Okula alışma, kardeşlik ilişkileri geliştirme, yeni arkadaşlar edinme, cesaret ve dürüstlüğün önemi gibi minik izleyicilerin büyürken karşılaştığı birçok durumu ele alıyormuş.
Aklıma yatmıştı ama önce benim kontrolümden geçmeliydi. Hani yemeğini yedirmeden önce sıcak mı diye kontrol eder ya her anne, kitap, televizyon ve oyuncak ise konu aynı şekilde kontrol edilmelidir bence. Bir kitap alırken önce okuyup öyle alıyorum bebeğime uygun mu diye, bir çizgi film izleyeceksek de önce ben izliyorum sonra tanıştırıyorum bebeğim ile. Paranoyak bir anne miyim sizce. Yok yok bence olması gereken gibi bir anneyim. Çünkü bilinçaltına uygun olmayan içeriklerin girmesini istemiyorum çünkü o içeriklerin bebeğimin gelişimini ve geleceğini nasıl şekillendireceğini düşünebiliyorum.
Bu sebeple başladım Sofia’yı araştırmaya. 12 yaşında, annesi Kral ile evlendikten sonra sarayda yaşamaya başlıyor Sofia. Kralın diğer çocukları ile kardeşlik kavramını öğreniyor. Özel güçler de edinip, bu güçlerini yardım amaçlı kullanıyor. Ve yardımlarının sonucunda hayvanlarla konuşma yetisi kazanıyor. Kendisi de yardıma ihtiyaç duyduğunda Disney prenseslerini yardıma çağırabiliyor. ( Pamuk Prenses, Sindirella gibi )
Prenses Sofia benim sınavımdan geçmişti. Öyle kolay değildir çünkü bir annenin sınavından geçebilmek. Nasıl mı geçti? Prensesliğin doğuştan değil sonradan kazanılabilen bir özellik olduğunu gösteriyordu çünkü. Mütevazi ve yardımseverdi çünkü. Kardeşlik ilişkilerini tatlılıkla gösteriyor, yeni arkadaşlar edinmenin nasıl keyifli olduğunu gösteriyordu çünkü. Cesaretin ve dürüstlüğün önemini tatlı tatlı yaşıyordu çünkü. Hayata gülen gözlerle bakan bir Sofia, bizim arkadaşımız olabilirdi evet. Çünkü çizgi filmdeki karakterler bizim evimizin misafiridir, bebeğimin arkadaşıdır, bu yüzden belki de bu kadar titiz davranmam.
Disney Channel çizgi filmleri arasında “Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları “ ile de karşılaştım. O da hafta içi her gün saat 11:30 da yayınlanıyormuş ve başladım yine araştırmaya. Hatta Jake ‘i daha bir coşkuyla araştırdım. Çünkü çizgi filmin ve oyuncakların cinsiyeti olmadığına inananlardanım. Gelişimi için zengin bir kaynak olmalı. Bu zenginlik faydalarıyla zenginlik kazanır. Bu sebeple ‘’Eyvah kızım arabalarla oynuyor’’ ‘’Eyvah oğlum bebeklerle oynuyor’’ gibi bir durumda ‘’ Eyvah’’ kelimesinin yerine ‘’ Ne güzel ki ‘’ kelimesi gelmeli. Çünkü bu tamamen sağlıklı gelişimin bir göstergesi aslında. Bu sebeple geçenlerde arkadaşımın oğluna hediye olarak tencere tabak oyuncak seti almışlığım vardır.
Çizgi film için de aynı şey geçerli. O zaman kızım Prenses Sofia’yı izlesin, oğlum Jake’i gibi bir bakış açısının yanlış olduğunu düşünenlerdenim. Sağlıklı bir kimlik gelişimi için kız erkek ayrımı yapmadan anne sınavından geçen içerikleri özgürce izlemeye fırsat vermek gerekir inancındayım. Bu sebeple Jake bakalım benim sınavımdan geçebilecek miydi?
“Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları”, minik izleyicileri Korsan Jake, arkadaşları ile müzik dolu bir hazine avındalar. Bu keyifli yolculukta takım çalışması, problem çözme kabiliyeti ve fiziksel aktivitenin önemi vurgulanıyor.
Jake de benim sınavımdan geçmişti. Nasıl mı? Duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişime katkı sağlayacak mesajlar veriyordu. Aynı zamanda çocukların ve yaratıcı zekası ve ahlaki gelişimi de içerikle destekleniyordu. Dostluk ve birlik olmanın sonucu kazanılan başarılar üzerinden takım çalışmasının önemi vurgulanıyordu. En keyifli kısmı karakterlerin her biri farklı özellikler taşıyor Örneğin, bir tanesi takımın kendine güveni yüksek lideri, diğeri harita kullanma becerisiyle her zaman doğru yolu bulmalarına yardımcı oluyor, bir diğeri ise buldukları ganimetleri kullanışlı hale getiriyor ve sorunlara karşılık yaratıcı çözümler buluyor gibi. Ve bir araya geldiklerinde takım çalışmasının keyifli sinerjisi anlatılıyordu.
Bizim için çizgi film karakterleri de oyuncaklarımız da kitaplarımız da evimizin misafiri hatta evimizin bir bireyi gibidir, bizim arkadaşımızdır. Biz oyuncaklarımıza da çizgi film kahramanlarımıza da kitaplarımıza da çok iyi davranır, özen gösteririz arkadaşlıklarımıza onlarla.
İki yeni arkadaşımız daha olacak artık bizim. Sofia ve Jake. Birkaç ay sonra 2 yaşına girecek olan bebeğim yeni arkadaşları ile tanışacak, bakalım arkadaşlarımız ve arkadaşlıklarımız nasıl olacak Sofia ve Jake ile;)
Prenses Sofia ve Jack ile arkadaşlık kurmak ve daha yakından tanımak isterseniz;
http://www.disneyturkiye.com.tr/disney-junior/brand/prenses-sofia.jsp?
http://www.disneyturkiye.com.tr/disney-junior/jake-ve-varolmayan-ulkenin-korsanlari/?
https://www.facebook.com/disneyjuniortr?fref=ts
Keyifli arkadaşlıklarla ve sevgiyle kalın…
İnci Akbay
Bir anne değilim, hatta evli bile değilim. Ancak bu tür çizgi filmlerin çocukların gelişimi için pek de iyi olduğunu düşünmüyorum. Evet belki hayal güçlerini geliştiriyor ancak gerçek hayatta korsanlar, prensesler, periler yok. Üstelik küçücük beyinleri bu ayrımı yapabilecek durumda değil. Onun yerine Niloya, Can gibi daha eğitici çizgi filmleri küçük yaştaki izleyicilere daha uygun buluyorum.
Aslında farkında olmadığımız küçücük detaylar onların zihinsel gelişimini çok fazla etkiliyor. Parıltılı elbiseler, makyajlı prensesler, uçabilen periler, her ne sebeple olursa olsun elinde herhangi bir şiddet ögesi içeren cisim tutan karakterler (kılıç vb.) bana pekte çocuklar uygun gelmiyor. Elbette ki annesi olan ve onun hakkında kararları verecek olan sizsiniz. Bunlar sadece benim düşüncelerim.
Merhaba inci hanim!
Olaylara yaklasiminizi cok seviyorum çünkü ayni şeyleri düşünüyorum. Bu yazınızı okuyunca acaba bu cizgi film kanaliyla bir gorusmeniz mi oldu yada onlarin sizden reklam istegimi oldu diye düşündüm. Pepe ve niloya cizgi filmlerini hic izlediniz mi? Bahsettiginiz özellikler onlarda da var sankj. Bir de dede nine teyze kızı vs gibi turk kültürü ile ilgili özellikler de geciyor. Ayrica ülkemiz de cok izleniyor. Onlarla ilgili fikirleri nizi merak ediyorum. Onlari da izleyip bir yazi yazarsanız cok sevinirim.
Faydali oldugunuz için teşekkürler. ..
sevgilerimle
Merhaba İnci Hanım. Disneyin çizgi filmlerinin subliminal mesajlar içerdiği söyleniyor. Sizin bu konuda araştırmanız var mı acaba?
Merhaba inci hanim,etkinliklerinizi severek takip eden,26 aylik kizi olan ve sinif öğretmeni bir anne olarak cizgi filmler hakkında birkac öneri de ben sunmak istedim 😉 Pepe yi mutlaka biliyorsunuzdur,bu yasa uygun oldukça da yavaş bir çizgi film.değerlerimize uygun ve her bölümünün bir amacı var..Caillou cizgi filmi yabanci kökenli bir cizgi film ve sadece çocuklar icin degil, anne-baba tutumlarıni çok guzel ele aliyor..ama bizim favorimiz Niloya;)her bölümde her zaman hayatimizin içinde karşılaştığımız kişiler,olaylar,sorunlar Var..hayvan sevgisi merhamet duygusu çok güzel işleniyor..kızım bircok sarkinin yanında süt içmeyi,Kaplan gibi bagirmayi, dizinde top sektirmeyi,bisiklet sürmeyi,basket topu ziplatma gibi birçok güzelliği Niloyadan görerek heveslendi bizde destekledik tabi..su an paten kaymak istiyor..Sofia çizgi filmi güzel mesajlar verebilir,ama sihir olgusu çocuklarin zihnini çok bulandiran bir durum.10yasindaki çocuklar dahi calisarak degil,sihirle veya super guclerle birseyler elde etmenin hayallerini kuruyor..bizim ne anlattigimizdan ziyade önemli olan onlarin ne anladığı…sevgiler 😉