Annelikse Mevzu…

Annelikse mevzu herkesin söyleyecek bir lafı vardır bu ülkede. Nasıl ki her ana haberlerden sonra herkes ülkeyi kurtarır,herkes en iyi siyasetçi olur ya da her hafta sonu maç yenilgilerinden sonra herkes takımın kadrosunu, oyun şeklini değiştirir, en iyi antrenör olur. Annelikte de böyle işte. Bu ülkede en çok hakkında eleştirilen ya da yorum yapılan konular siyaset, spor ve anneliktir herhalde. Pek tabiki birinci sırada annelik vardır . Doğum yapacağınız şeklinizden tutun da, bebeğinizin uyku rutinine, beslenme düzenine, sizin emzirme şeklinize kadar belki de. Nasıl oluyor da , 7-24 vakit geçirdiğiniz bebeğinizi siz de iyi tanıyorlar diye şaşar kalırsınız bir yandan. Diğer yandan kafanız allak bullak olur, her kafadan çıkan sesler, size yanlış mı yapıyorum acaba diye sorgulatır defalarca.

Sütün yetmiyordur senin baklava ye- Baklava yeme sakın kilo yapar soğan ye- Soğan yeme sakın gazdan çatlatırsın bebeğini sen baklava ye…

Emziğe alıştırmadın mı daha-Emzik verme damakları yamuk olur- Emzik versene ağlayınca verirsin ağzına susar- Yok yok emzik verme memeyi bırakır…

Ayağında sallasana, uyuyamıyor belli ki- Aaa bu zamanda sallayarak mı uyutuyorsun- Ver bana bak iki dakikada nasıl uyutucam sallayarak- Aman sallamaya alıştırma sakın…

Aç bu çocuk aç, ben ona hemen muhallebi yapayım- Amaan sakın şekerli şeyler verme çocuğa- Mama ver mama- Ne maması sen muhallebi ile büyüdün- Bence emzir sen- Yok yok bence mama verin- Aaa hazır mamalarla mı büyütüyorsun…

Tanıdık geldi dimi bir yerlerden hem de çok tanıdık belki de. Evet annelikse mevzu herkesin söyleyecek bir sözü, herkesin eleştirecek bir cümlesi, herkesin verecek bir aklı var. Ama insan bazen ne eleştiri, ne akıl ne de söylenecek bir söz duymak istiyor. İnsan bazen annelerse çoğu zaman sadece onaylanmak ihtiyacı hissediyor. Ne güzel bakıyorsun çocuğuna, sen ne kadar iyi bir annesin, maşallah bebeğin çok sağlıklı görünüyor gibi. Zor mu, bence değil. Bence çok kolay aslında. Ama insanoğlunun mizacına mı ters bu durum yoksa kendinden başka bir anneyi alkışlamaya mı ters bilemiyorum. Belki de bize de ters. Hangimiz kendimizi alkışlıyoruz acaba. “Ben iyi bir anneyim” dediğimiz zamanların sayısı çok mu yoksa az mı. Bunu mu sorgulasak ki.

Buldum evet. Bence ne başkaları biz anneleri sorgulasın, ne de biz kendi anneliğimizi. Akışına bırakalım biraz da. Sorgusuz sualsiz hem de. Sadece sevgiyle.

Herkesin anneliği farklıdır çünkü. Tıpkı herkesin bebeğinin mizacının farklı olabileceği gibi. Kimi az uyur, kimisi çok. Kimi yemeyi sever, kimisi sevmez. Kimi dans etmeyi sever, kimisi şarkı söylemeyi… Ve daha bir sürüsü aslında. Bunu da en iyi anne hisseder. İşte bu yüzden ah akışına bir bırakabilsek ” ne güzel annesin” enerjisini doya doya alabilsek , ” ne güzel anneyim ” enerjisiyle yaşayabilsek…

O zaman “Ne güzel anne ” olan benden , “Ne güzel anne” olan sizlerle selamlarımla;)

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir